Uzun yıllar önce bir tane bayiye girdim yurtdışında


Almanya'da ikinci ligde hakemlik yapan Rober Hoyzer'ın itiraflarıyla 2005'te ortaya çıkarılan şike olaylarının ardından ülkede yaklaşık 15 kişi tutuklandı. Hoyzer, yönettiği maçlarda şikeye karıştığı ve Hırvat bahis çetesiyle anlaştığını itiraf ederken, futboldan ömür boyu men cezasının yanı sıra 2 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hoyzer'in itirafları sayesinde Dominik Marks adlı başka bir hakem de tutuklandı. Hırvat bahis çetesinin, UEFA'nın düzenlediği organizasyonlardaki hakemlerle bağlantı içinde olduğu da ortaya çıkarılırken, bu yolla Avrupa genelinde 300'e yakın maçta şike yapıldığı iddia edildi.


Kaleci 1 Milyon 500 Bin TL Değerinde Bahis Yapmış

Star'daki Telegol programında Serhat Ulueren ve arkadaşları başarılı bir habercilik yapmaya devam ediyorlar. Şike Tahkik Komisyonu'nun Sebat-Kayseri maçıyla ilgili raporunu ele geçirmiş. Raporun kanaat bölümünde başta Trabzonsporlu Gökdeniz olmak üzere bazı futbolcuların, antrenörlerin ve 3. şahısların "şikebahis" olayında suçlu olabilecekleri bildirilmiş. Şimdi dikkat edin, sonuç bölümünde "Suçlu olabilecekleri" söyleniyor. Yani, çok net bir delil yok. Ama kanaate göre suçlular. Bu büyük bir hukuki sıkıntı yaratır. Bir kimseyi "Galiba şikenin içinde" diye suçlayıp zan altında bırakmak çok acı verici. Tamam; olaylara baktığımızda bir tezgah var ama ya suçlanan 8-10 kişiden birkaçı suçsuzsa ne olacak? Dünya bahis olayını çok iyi bilirim. Daha da iddialı söyleyeyim; evrensel bahsin tekniği, terminolojisi, psikolojisi, şikeye açık yönleri, vergi ve kanuni mevzuatı konusunda kitap yazabilecek düzeyde bilgi ve birikimim mevcuttur.
Şimdi gelelim sadede...
Betfair, William Hill, Ladbrokes, Gamebookers, Eurobet gibi dünya bahsini elinde tutan dev şirketler var. Ne yaparsanız yapın, hangi tezgahı kurarsanız kurun bu şirketleri şike ile en fazla 50 bin dolar içeri atabilirsiniz. Hele Betfair'e bir cent bile zarar veremezsiniz, çünkü o bir bahis şirketi değil bir bahis aracı kurumudur. Diğer bir deyimle, SebatsporKayseri maçındaki iddia edilen tezgahı kurup da yukarıda belirtilen dev şirketlere bahis yaparsanız bu şirketlerden en fazla 10-15 bin dolar para çarpabilirsiniz.
Nasıl mı, çok basit. Hatırlayın Sebat-Kayseri maçı tezgahı şöyleydi. İlk yarıyı Sebat önde bitirecek, ama maçı Kayseri kazanacak. Bahis şirketlerinde bunun katsayısı 25'tir. Böyle bir maçı daha ayarlayın, o maçta da ilk yarıyı A takımı önde bitirsin, ama maçı B takımı kazansın, bunun da katsayısı 25 eder.
25X25= 625 yapar.
Yani 1 dolar yatırırsanız 625 dolar alırsınız. Diyelim ki böyle iki maç ayarlandı. 7-8 futbolcu ya da 2 hakem operasyonun içinde.
Tezgah başlıyor.
Dünyanın dev bahis şirketlerine gittiler. Bu iki maç için bahis yatıracaklar. 625 katsayılık kuponu yatırmak istediğinizde bu şirketler size en fazla 50 dolarlık bir üst sınır verirler. Yani maksimum kazanabileceğiniz para 625X50 =30-35 bin dolar olur. Diyelim ki operasyonun içindeki biri bu kuponu yatırdı. 30-35 bin dolar parayı götürdü. İkinci bir kişi de aynı kuponu yatırmak istediğinde bu dev şirketlerin çok gelişmiş bilgisayar sistemi, tezgahtan huylanır. Hemen üst sınırı 10 dolara indirir. O kuponu da yatırırsanız ne yapar? 625X10 dolar yaklaşık 6 bin dolar eder. Üçüncü bir kişi yine aynı kuponu yatırmak istediğinde bilgisayar ağı operasyonu fark eder. Ve kuponu kabul etmez. Haksız kazancın toplamı 40-45 bin dolar civarında kalır. Hadi diyelim tezgahı çok daha çetrefilli kurdunuz ya da bilgisayar olayı geç fark etti. 40-45 bin dolar yerine 200 bin dolar para kazandınız. Yani bahis şirketine 200 bin dolar zarar verdiniz. Şimdi ne olacak? Bu 200 bin doları 8-10 kişi paylaşacak. Adam başına 20-25 dolar düşer. Ha, dünyanın birinci lig takımlarında oynayan spor adamları 2025 bin dolar için bu şerefsizliği yapıyorlarsa yapılacak bir şey yok. Bahis şirketi bilgisayar sistemiyle kendini şikeye karşı olabildiğince korur. Bu dev şirketlere verilecek zarar sınırlı kalır. Peki nasıl oluyor da Sebat-Kayseri maçında milyonlarca dolardan söz ediliyor?

İDDAA'DAKİ EKSİKLİK
Bu tamamen yerli bahis oyunu İDDAA'nın kendini bilgisayar ortamında koruyamamasından kaynaklanıyor. 625 katsayılık kuponla bayiye gittiniz, 800 milyon lira yatırdınız. 500 milyar lira yapar. İkinci bir kişi gitti, aynısını yaptı. Oda da 500 milyarı götürdü. Üçüncü bir kişi gitti o da 500 milyarı aldı. Dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci...... Bu böyle devam eder. Bilgisayar sisteminde bu tezgahı fark etme, frenleme, çözme ve durdurma programı yok. Ta ki; İDDAA şirketinin risk yönetimindeki kişiler olayı hissedene kadar bu böyle sürüp gider.
Nitekim öyle oldu. Yani; İDDAA'nın risk yönetimi olayı fark ettiklerinde tezgah maçlara 100 binlerce dolar yatmış, bekliyordu. Operasyon ortaya çıkmasa İDDAA o gün belki de 30-40 milyon dolar içeri girecekti.
Oysa ki bu olacakları ve tehlikeyi ben Sebat-Kayseri maçından bir ay önce Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Komisyonu'nda sayın milletvekillerine söylemiştim.
" Dikkat edin tehlike kapıda, Türk futbolu kirlenebilir" diye...
İDDAA oyununu düzenleyen şirketin üst yönetimi iyi niyetli ve her türlü öneriye açık kişiler. Bu olay üzerine Türkiye liglerindeki birinci devreikinci devre bahsini kaldırdılar. Yani kendilerini çok yüksek katsayılarla tezgahlanmış kuponlara karşı korudular.
Tebrik ederim.
Şimdi kendilerini bekleyen riski söylüyorum. Hala Belçika, İrlanda, Almanya İkinci Ligi gibi bazı sıradan ligler İDDAA kuponlarında ilk yarı-ikinci yarı bahsi olarak duruyor.
Korkum şu ki bir gün gelecek Serhat Ulueren Belçika'dan, Almanya'dan ya da Avrupa'nın herhangi bir şehrinden bildiriyor olacak.
Aman dikkat.

Teknolojinin gelişmesi ile Türkiye’nin küçük bir ilçesindeki amatör takımın maçı veya güreş müsabakasının dünyanın her yerinden takip edilmektedir. Bu teknolojik gelişme beraberinde ekonomik büyümeyi de sağlamıştır. Bu ekonomik büyümenin etkisi ile sporda adaleti ve hakkaniyeti sağlamak daha da zor hale gelmiştir. Ayrıca yerel ve uluslararası bahis firmaları tarafından, her türlü spor karşılaşmasına bahis oynatılması, bu eşitliğin sağlanmasını daha zorlaştırmıştır. Bu kapsamda spor müsabakalarının eşit ve adil koşullarda gerçekleşmesi için şike ve teşvik primini engelleyecek hukuki düzenlemelerin yapılması mutlak bir zorunluluk haline gelmiştir.

Futbolda kara para, bahis ve şike iddialarını ortaya koyan ..

Sporun ve futbolun özellikle 1990'lı yıllardan itibaren endüstriyel bir dönüşüm sürecine girerek, yeni gelir kaynakları yaratıp spor pastasını büyütmeleri, bahis ekonomisi gibi ekonomilerin de çok daha etkin olarak ortaya çıkmalarına neden oldu. Daha önceden de var olmasına karşın, endüstriyel dönüşüm dinamiklerinin tetiklediği bahis oyunları, bugün yeryüzünde yıllık 230 milyar dolara ulaşan parasal büyüklüğü ile yıllık spor pastasının neredeyse yüzde ellisine yakın bir parasal büyüklük oluşturuyor. Bir yandan sporun daha da ilgi görmesi ve yaygınlaşmasına olanak sağlarken; diğer taraftan da sporun yarışmacı özüne zarar veren bir yapıda olan bahis oyunları, bir kanser gibi ne yazık ki bugün tüm spor dallarını sarmış durumda. Ana beslendiği etken spor olmasına karşın, bahis ekonomisinin spora olası dışsal etkileri de minimum düzeyde gerçekleşiyor. Spor ile aralarında paradoksal bir ilişkinin olduğu bahis ekonomisi, diğer taraftan sporun ve futbolun bağışıklık sistemini de uzun vadede zayıflatacak özelliklere sahip. Bu nedenle bahis oyunlarının spora olası olumsuz etkilerini en alt düzeyde tutabilmek için başta yasal düzenlemeler olmak üzere teşvik, şike, şiddet ve doping gibi anti-spor öğelerine karşı da her türlü yasal ve yönetsel önlemlerin alınması ve bunlara karşı saptanan eylemlerde taviz verilmeksizin olayın üzerine gidilmesi en öncelikli görevlerden birisi olarak karşımızda duruyor. Diğer bir öncelikli konu da bahis ekonomisinden spora aktarılan kaynakların daha da fazlalaştırılması sorunudur…

İşlenen bir suç komplosuna rastlayınca ne yaparsınız? Battista, Ruggieri ve geri kalanların yaptığı, Concannon ve Donaghy’nin bahislerinin aynılarını, maç başına 30, 50, 100 bin dolar yatırarak yapmak oldu. Büyük paralardı ancak ustaca yapılması durumunda daha büyük piyasaları uyandırmayacaktı bu yatırılan paralar. Tam sınırda oynuyorlardı belki de. Artık yapacakları tek bir şey vardı: Bilgi sızmasını engelleyip o sınırı kaybetmemek. Donaghy’nin maçlarda şike yapıp yapmaması konu dışıydı. Donaghy bir maçı yönetiyorsa ve Concannon da bahis yapıyorsa, bahis yaptığı taraf %60-70 oranla kazanıyordu. Hayvanlar, Donaghy’nin her maçından sonra istatistikleri incelemeye kadar götürdü işi. “İstatistiklere bakarsanız,” diyordu Ofis’teki kumarbazlardan biri, “karşısında bahis yaptığı takıma daha fazla, bahsi oynadığı takıma daha az faul çalıyordu. Aşikardı bu.”

Şikenin artma sebebi; yasa dışı bahis şirketleri

Şike ve Teşvik Primi Suçu | Kulaçoğlu Hukuk Bürosu